Şunu bilir, şunu söylerim: Betonarme sayesinde geniş
boşluklar bırakabilme imkânın oluyor. Böylece geniş pencereler açabiliyorsun.
Aklıma İzmir’deki apartmanları getiren Robert Mallet-Stevens tarzı binalar en
çok ta bu sayede güzel. Betonarme iskeletin içini gaz betonla doldurup, küçük
ve kemerli pencereler bırakarak ortaya bir külliye çıkarmak haliyle pek hoş değil. Aynı
handikap betonarme iskelet üzerine tarihi taş görünümlü/kaplamalı herhangi bir şey
yapmakta da var. Kaplama taşın bir türlü yeterince güzel olmamasının en
büyük nedeni, malzemenin kendi kendini taşımamadığının bir şekilde
anlaşılmasıdır. Yapının dürüst olmaması, insanın estetik duygularında bir
çarpılmaya yol açıyor olmalı... Halbuki hakikî bir yığma yapı bütün dürüstlüğü
ile zemine nasıl oturduğunu belli eder. Dışarıdan yapının hayatını
okuyabilirsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder